İcra ve İflas Hukuku

Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu olarak icra ve iflas hukuku alanında yaşadığınız tüm hukuki sorunlara hızlı, etkili ve sonuç odaklı çözümler sunuyoruz. Alacakların tahsili, haciz işlemleri, iflas süreçleri ve menfi tespit davaları gibi karmaşık süreçlerde, İstanbul merkezli uzman avukatlarımızla haklarınızı koruyor, sizlere profesyonel rehberlik sağlıyoruz. Alacaklarınızın zamanında ve sorunsuz tahsili için deneyimli ekibimizden hukuki destek alabilir, risklerinizi minimuma indirerek ticari faaliyetlerinize güvenle devam edebilirsiniz. İcra ve iflas hukukunda güvenilir bir partner arıyorsanız, Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçmeniz yeterli.

İcra ve İflas Hukuku Avukatı ve Danışmanlık

İcra ve İflas hukuku, alacaklıların borçlarını hızlı ve yasal yollarla tahsil etmesini sağlayan, aynı zamanda borçluların haklarını koruyan özel ve teknik bir hukuk dalıdır. Borcun tahsil edilememesi durumunda başvurulan icra takibi ve iflas süreçlerinde alacaklı ve borçlu arasındaki hak ve yükümlülüklerin dengesi titizlikle sağlanmalıdır. Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu olarak, karşılıksız çek nedeniyle başlatılan icra takiplerinden, ihtiyati haciz kararlarına, menfi tespit davalarından bono, poliçe ve çeklere dayalı icra işlemlerine kadar tüm süreçlerde deneyimli avukatlarımızla profesyonel destek sağlıyoruz. Özellikle İstanbul merkezli uzman ekibimiz, alacaklarınızın etkin şekilde tahsili için gerekli hukuki adımları süratle atar ve her aşamada hukuki haklarınızı koruyarak sizi yönlendirir. İcra ve iflas hukukunun karmaşık yapısında, hızlı aksiyon alabilmek ve hak kayıplarını önlemek amacıyla sürecin her aşamasında size özel çözümler üretmekteyiz.

İcra ve İflas Hukuku Nedir?

İcra ve İflas hukuku, borçların tahsil edilmesini sağlayan ve borçlu-alacaklı ilişkilerini düzenleyen önemli bir hukuk dalıdır. Özellikle alacağını tahsil edemeyen tarafın haklarını güvence altına almak için icra takipleri, haciz işlemleri ve iflas prosedürlerini içerir. Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklı tarafın, icra müdürlükleri aracılığıyla hukuki süreç başlatmasını, borçlunun malvarlığı üzerine haciz koydurmasını ve bu malların satışıyla alacakların tahsil edilmesini kapsar. Aynı zamanda borçlu tarafın haklarının korunmasını da sağlayan bu hukuk dalı, karşılıksız çek, bono ve senet gibi kıymetli evraklardan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde sıkça uygulanır. İcra ve iflas hukukunun karmaşıklığı sebebiyle, alanında uzman bir avukat tarafından profesyonel hukuki destek alınması, tarafların hak kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem taşır.

İcra ve İflas Hukukunda Temel İlkeler Nelerdir?

İcra ve iflas hukukunun temel ilkeleri; alacaklının korunması, borçlunun insan onuruna saygı duyulması, kamu düzeninin gözetilmesi ve hukuki süreçlerin hızlı, etkin ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi üzerine kuruludur. Bu kapsamda, alacaklının alacağını tahsil etme hakkı garanti altına alınırken, borçlunun temel hakları ve kişisel itibarı da korunmalıdır. Ayrıca icra takiplerinin herkese açık ve şeffaf yürütülmesi, taraflar arasındaki eşitliğin sağlanması ve süreçlerin gereksiz yere uzamaması da temel prensipler arasındadır. Bu ilkeler doğrultusunda yürütülen icra ve iflas hukuku uygulamaları hem alacaklı hem de borçlu tarafın adil bir süreç yaşamasını amaçlar ve tarafların hak kaybına uğramasını önler.

İcra ve İflas Hukukunda En Sık Görülen Davalar Nelerdir?

İcra ve iflas hukukunda en sık karşılaşılan davalar; alacak tahsilatı için açılan icra takipleri, karşılıksız çekten kaynaklanan ceza ve icra davaları, borcun var olmadığını ispatlamak amacıyla açılan menfi tespit davaları, haczedilen mallar üzerindeki hak iddialarıyla ilgili istihkak davaları, icra müdürlüğünün işlemlerine karşı açılan şikâyet davaları ve ihtiyati haciz talepleridir. Ayrıca borçlunun mallarını kaçırmasını önlemek için ihtiyati tedbir başvuruları ve şirketlerin iflasını talep etmek amacıyla açılan iflas davaları da sıklıkla görülmektedir.

İcra ve İflas Hukuku Kapsamında Verdiğimiz Hizmetler Nelerdir?

İstanbul merkezli büromuzda, deneyimli icra ve iflas avukatlarımızla sürecin tüm aşamalarında müvekkillerimize etkin, hızlı ve sonuç odaklı hukuki destek sunuyoruz. Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu olarak İcra ve İflas Hukukundan Kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar konusunda hizmet verilmekle beraber verdiğimiz bazı hizmetler şu şekildedir:

  • Karşılıksız Çek İçin Ceza Davaları ve İcra Takibi
  • İhtiyati Haciz Kararı Alınması ve Uygulanması
  • Cari Hesap Alacaklarının Takibi ve Tahsili
  • Menfi Tespit ve İstirdat Davalarının Açılması
  • Poliçe, Bono ve Çek ile Haciz Yoluyla İcra Takibi
  • İcra Müdürlükleri Nezdinde Şikâyet ve İtirazların Yapılması
  • Haczedilen Mallara Yönelik İstihkak Davalarının Yürütülmesi
  • İflas Davaları ve Konkordato Başvuruları
  • Alacakların Tahsili İçin İcra Takip Sürecinin Yürütülmesi

Detaylı bilgi ve randevu için bizimle iletişime geçebilir veya Online Hukuk Danışmanlığı Al bağlantısını ziyaret ederek, icra hukukuyla ilgili tüm sorularınızı uzman avukatlarımızla görüşebilir ve sürecinizi güvenle yürütebilirsiniz.

Karşılıksız Çek İçin Açılacak Ceza Davası ve İcra Takibi

Karşılıksız çek, ticari hayatta en sık karşılaşılan hukuki sorunlardan biridir ve bu durumda alacaklı tarafın, alacağını tahsil edebilmek için hızlı ve doğru hukuki adımlar atması gerekir. Karşılıksız çek nedeniyle öncelikle icra müdürlükleri aracılığıyla icra takibi başlatılarak çek bedelinin tahsili yoluna gidilir. Borçlu bu aşamada borcunu ödemezse, icra yoluyla borçlunun malvarlığına haciz konularak alacağın tahsil edilmesi sağlanır. Ayrıca, karşılıksız çek düzenleyen kişiler hakkında ceza davası açılması da mümkündür; bu davalarda, çek düzenleyen kişi hakkında adli para cezası ve çek düzenleme yasağı gibi ağır yaptırımlar söz konusu olabilir.

İhtiyati Haciz Kararı

İhtiyati haciz kararı, alacağın tahsilini güvence altına almak amacıyla borçlunun malvarlığına mahkeme tarafından geçici olarak uygulanan bir koruma tedbiridir. Alacaklı, alacağını ispat eden belgelerle mahkemeye başvurarak borçlunun mallarının kaçırılmasını veya zarara uğratılmasını önler.

Cari Hesap Alacakları

Cari hesap alacakları, ticari ilişkilerde sürekli alışveriş yapan taraflar arasında oluşan ve dönem sonunda hesap kapatılarak netleştirilen alacaklardır. Bu alacakların tahsil edilmemesi durumunda, alacaklı taraf cari hesap sözleşmesine ve hesap ekstresine dayanarak icra takibi başlatabilir veya cari hesaba dayalı alacak davası açıbilir.

Menfi Tespit Davası

Menfi tespit davası, borçlu olmadığını veya borcun belirtilen miktardan daha düşük olduğunu mahkeme yoluyla tespit ettirmek amacıyla açılan önemli bir hukuki süreçtir. Bu davalar genellikle icra takibine konu edilen borcun haksız veya hatalı olduğunu düşünen kişiler tarafından başlatılır. Menfi tespit davası ile icra takibi durdurulabilir ve haksız ödemelerin önüne geçilebilir.

İcra Avukatı Aracılığıyla Poliçe, Bono, Çek ile Haciz Yoluyla Takip

Poliçe, bono ve çek gibi kıymetli evraklardan kaynaklanan alacakların tahsili için icra avukatı aracılığıyla haciz yoluyla takip başlatmak, hızlı ve etkili bir yöntemdir. İcra avukatı, gerekli hukuki süreci yöneterek icra müdürlüğüne başvurur, borçluya ödeme emri gönderir ve borcun ödenmemesi durumunda borçlunun malvarlığına haciz koyarak alacağın tahsil edilmesini sağlar. Bu süreçte profesyonel hukuki destek almak, tahsilat sürecini hızlandırır ve hak kaybını engeller.

Neden İcra ve İflas Hukuku Avukatı Olarak Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu ile Çalışmalısınız?

Gündüz & Hanoğlu Hukuk Bürosu olarak icra ve iflas hukukunda uzmanlaşmış, deneyimli ve sonuç odaklı avukat kadromuzla alacaklarınızın tahsili ve hukuki sorunlarınızın çözümü için hızlı, etkili ve profesyonel çözümler sunuyoruz. İstanbul merkezli ekibimizle, icra takipleri, haciz işlemleri, menfi tespit davaları ve iflas süreçlerinde müvekkillerimizin haklarını koruyor, her aşamada şeffaf ve güvenilir hizmet sağlıyoruz.

RANDEVU OLUŞTUR

Av. Arb. Çiğdem Gündüz Hanoğlu

  • Gayrimenkul Hukuku
  • Ticaret Hukuku ve Kurumsal Danışmanlık
  • Miras Hukuku
  • İş Hukuku
  • Aile Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • 45 dakika 3.500,00 TL

Av. Güvenç Hanoğlu

  • Sigorta Hukuku
  • İnşaat Hukuku
  • Ticaret Hukuku
  • İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku
  • İcra ve İflas Hukuku
  • Ceza Hukuku
  • 45 dakika 3.500,00 TL

Sıkça Sorulan Sorular

İcraya, icra ve iflas hukuku alanında uzmanlaşmış, özellikle alacakların tahsili, haciz işlemleri ve borçlu-borç ilişkilerindeki yasal düzenlemelere hâkim avukatlar bakar. Bu avukatlar, icra takip süreçlerini yönetir, mahkeme kararlarının uygulanmasını sağlar ve tarafların hukuki haklarını korur.

İcra hukukunda alacaklı; alacağının tahsili için icra takibi başlatma, borçlunun malvarlığına haciz koydurma, banka hesaplarına bloke koydurma, gayrimenkul ve araç gibi kıymetlerin satışını talep etme gibi geniş haklara sahiptir. Ayrıca borçlu malvarlığına ilişkin bilgi edinme ve borcun ödenmemesi halinde borçlu hakkında hapis cezası isteme hakkına da sahiptir.

Haciz işlemleri, alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından başlatılır. Öncelikle ödeme emri gönderilir; borçlu ödemede bulunmazsa icra müdürü veya icra müdür yardımcısı tarafından borçlunun malvarlığı (ev, araç, banka hesapları gibi) üzerine haciz konur. Ardından, haczedilen malların satışı yapılarak alacaklıya ödeme yapılır.

Alacakların tahsili için icra takibi başlatmak isteyen alacaklı, alacağının belgelendiği evrakla birlikte icra müdürlüğüne yazılı olarak başvurarak ödeme emri çıkartır. Bu ödeme emri borçluya tebliğ edilir ve ödeme süresi tanınır. Borç ödenmezse, alacaklı borçlunun malvarlığına haciz koyarak alacağını tahsil eder.

İflas durumunda ilk adım, şirketin mali durumunun tespiti ve mahkemeye iflas başvurusunda bulunmaktır. İflas kararı alındığında, borçlunun tüm malvarlığına el konulur ve iflas masası oluşturulur. Bu aşamada tüm alacaklar belirlenir, alacaklılar toplantısı yapılır ve malvarlığı satışları gerçekleştirerek alacaklılara ödeme yapılır. Tüm süreçlerin hukuka uygun yürütülmesi açısından profesyonel hukuki destek alınmalıdır.

Taraf ehliyeti; fiil ehliyetine sahip gerçek ve tüzel kişilerin davada alacaklı veya borçlu olarak taraf olabilme yeteneğidir. Reşit olan ve ayırt etme gücüne sahip her birey ile şirketler, dernekler, vakıflar gibi tüzel kişiler taraf ehliyetine sahiptir. Taraf ehliyeti olmayanlar için yasal temsilcileri aracılığıyla icra ve dava süreçleri yürütülür.

Ölmüş bir kimseye karşı doğrudan icra takibi başlatılamaz. Ancak bu kişinin mirasçılarına karşı, tereke yani miras bırakanın malvarlığı üzerinden takip yapılabilir. Bu durumda mirasçıların belirlenmesi ve mirasçılara karşı takibin yöneltilmesi gerekir. Mirasçılar, yalnızca kendilerine kalan miras miktarı kadar sorumludur. Bu nedenle sürecin hukuken doğru ilerlemesi için uzman desteği alınması önemlidir.

ONLINE RANDEVU AL