
Ev Hapsi (Konutu Terk Etmeme Tedbiri) Nedir, Hangi Suçlara Verilir?
Ev hapsi (konutu terk etmeme tedbiri), Türk Ceza Hukuku’nda, suçlunun cezasını cezaevine girmeksizin, belirli şartlar altında evinde çekmesine olanak tanıyan bir özgürlük kısıtlamasıdır. Bu tedbir, özellikle toplum güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturmayan ve daha hafif suçlarla ilişkilendirilen durumlarda uygulanmaktadır. Suçun niteliği, sanığın durumu ve koşullar göz önünde bulundurularak mahkeme kararıyla belirlenen ev hapsi, sanığın özgürlüğünü kısıtlarken aynı zamanda cezanın etkili bir şekilde yerine getirilmesine de olanak tanır.
Bu yazıda, ev hapsinin ne olduğuna, nasıl uygulandığına, hangi suçlar için geçerli olduğuna dair detaylı bir rehber bulacaksınız. Ev hapsi süreci, uygulanma şekli, ilgili yasal düzenlemeler ve hukuki şartlar hakkında merak ettiğiniz her şeyi açıklığa kavuşturacak bilgiler sunulmuştur. Yazımızı okuyarak, ev hapsine ilişkin tüm sorularınıza profesyonel ve hukuki bir bakış açısıyla yanıt bulabilirsiniz.
Daha fazla bilgi ve profesyonel hukuki rehberlik için online hukuk danışmanlığımızdan faydalanabilirsiniz.
Ayrıca, İstanbul’daki ceza hukuku uzmanlarımızdan destek almak için İstanbul Ceza Hukuku Avukatı sayfamıza göz atabilirsiniz.
Ev hapsi (konutu terk etmeme tedbiri), Türk Ceza Hukuku’nda cezaevine girmeksizin cezanın yerine getirilmesini sağlayan alternatif bir cezalandırma yöntemidir. Hükümlü veya şüpheli, mahkeme kararıyla belirli bir süre boyunca kendi ikametgâhında kalarak cezayı çeker, ancak dışarıya çıkmasına izin verilmez. Bu tedbir, cezaevine alternatif olarak, suçlunun özgürlüğünün kısıtlanması sağlanırken, toplum güvenliği ve kamu düzeni de gözetilir.
Konutu terk etmeme tedbiri, genellikle toplum güvenliğini tehdit etmeyen ve daha hafif suçlar için uygulanan bir cezadır. Suçun ciddiyeti, sanığın durumu ve koşulları dikkate alınarak mahkeme tarafından verilir. Bu tedbir, belirli suçlardan hüküm giyen veya şüpheli durumdaki kişilere uygulanabilir. Ayrıca, cezalandırma sırasında, sanığın hayatını olumsuz yönde etkilemeden cezai sürecin işleyişi sağlanmış olur.
Türk Ceza Kanunu ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde ev hapsi, kişinin topluma zarar vermediği, cezalandırmanın daha hafif olabileceği durumlarda uygulamaya konulabilen önemli bir alternatiftir. Bu yöntem, bireyin rehabilitasyonunu ve topluma yeniden kazandırılmasını hedeflerken, aynı zamanda cezanın gerekliliğini ve toplum düzeninin korunmasını da gözetir.
Ev hapsi (konutu terk etmeme tedbiri) ile ilgili Türk Ceza Kanunu’nda belirli düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, hükümlülerin ve şüphelilerin hangi durumlarda ev hapsi alabileceklerini ve bunun nasıl uygulanacağına dair esasları belirler. Ev hapsine dair kanun maddeleri şu şekildedir:
- Türk Ceza Kanunu Madde 109 – Adli Kontrol Tedbirleri: Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesi, adli kontrol tedbirleri arasında yer alan konutu terk etmeme tedbirini düzenler. Bu madde, belirli suçlardan dolayı şüpheli ya da sanıkların, yargılama sürecinde cezaevine girmeksizin ev hapsi uygulanabilmesine olanak tanır. Bu maddeye göre, mahkeme, sanık ya da şüphelinin, evini terk etmemesi koşuluyla adli kontrol tedbirini uygulayabilir. Bu tedbir, kişinin özgürlüğünü kısıtlayarak, suçu işleyen kişinin toplumla ilişkisini belirli sınırlar içinde tutmayı amaçlar.
- Türk Ceza Kanunu Madde 109/4 – Elektronik İzleme: Eğer mahkeme, sanığın evinde bulunduğu süre boyunca elektronik izleme sistemleri kullanarak denetim yapmayı uygun görürse, sanığa elektronik kelepçe takılabilir. Bu da ev hapsi tedbirinin uygulanabilirliğini artıran bir düzenlemeyi içerir.
- Türk Ceza Kanunu Madde 100 – Tutuklama ve Adli Kontrol Tedbirleri: Türk Ceza Kanunu’nun 100. maddesi, şüpheli ya da sanık hakkında tutuklama ya da adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasını düzenler. Bu madde, özellikle sanığın suçlu olup olmadığı kesinleşmeden, belirli şartlar altında ev hapsinin uygulanabilmesi için olanak tanır.
- Türk Ceza Kanunu Madde 109/6 – Ev Hapsinin Süresi: Ev hapsi süresi, genellikle mahkeme tarafından belirlenir ve suçun niteliğine göre değişir. Bu maddeye göre, ev hapsinin süresi, sanığın cezasına, yargılamanın sürecine ve mahkemenin değerlendirmelerine göre ayarlanır.
Bu düzenlemeler, cezai sistemin etkin bir şekilde işleyebilmesi için ev hapsi tedbirinin nasıl uygulanacağına dair temel kuralları oluşturur. Bu tedbirin uygulanabilirliği, hukuki süreçlerde tarafların haklarını korumak ve toplum güvenliğini sağlamak amacıyla belirli ilkelerle sınırlandırılmıştır.
Ev Hapsi Nedir? (Konutu Terk Etmeme)
Ev hapsi (konutu terk etmeme tedbiri), Türk Ceza Hukuku’nda, mahkemenin belirli suçlar için hükümlü veya şüphelilere uyguladığı alternatif bir cezadır. Bu tedbir, kişinin cezayı cezaevinde çekmeden, evinde geçireceği süre boyunca belirli koşullar altında dışarı çıkmamasını gerektirir. Ancak, bu durum kişinin tüm özgürlüğünün kısıtlanması anlamına gelmez. Ev hapsi, topluma tehlike oluşturmayacak ve belirli suçlardan dolayı cezaevine girmesi gerekmeyen kişiler için bir seçenek olarak sunulur.
Ev hapsi, Türk Ceza Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca, cezaların hafifletilmesi veya alternatif çözümler sağlanması adına önemli bir tedbir olarak kabul edilmektedir. Şüphelinin veya hükümlünün konutunu terk etmemesi gereken bir süre boyunca, mahkeme tarafından belirli şartlar altında uygulanabilir. Bu süre zarfında, kişi konutundan çıkmamakla yükümlü olup, mahkemece belirlenen denetimler altında tutulur. Konut terk etmeme tedbiri, toplumsal güvenliği tehdit etmeyen, ancak belirli suçlar nedeniyle cezalandırılması gereken kişiler için bir alternatif olarak yer almaktadır.

Adli Kontrol Tedbiri Nedir?
Adli kontrol tedbiri, Türk Ceza Hukuku’nda, sanığın serbest bırakılmasıyla birlikte, belirli denetim ve kısıtlamalar getirilerek izlenmesini sağlayan bir cezai uygulamadır. Bu tedbir, kişinin özgürlüğünü tamamen kısıtlamadan, belirli davranışlarını denetim altında tutarak cezai süreçte takip edilmesine olanak verir. Adli kontrol tedbirlerinin amacı, sanığın toplumdan tamamen soyutlanmasını engellemek ve suç işleme riskini azaltmaktır. Bu tür tedbirler, genellikle şüpheli veya hükümlülerin mahkemeden aldıkları kararlarla belirlenir ve sanığın belirli koşullar altında toplumda bulunmasına izin verir.
Adli kontrol tedbirinin en yaygın uygulamalarından biri ev hapsidir. Bu tedbir, sanığın belirli bir süre boyunca evinden çıkmamasını sağlayarak, hapis cezasına alternatif bir çözüm olarak işlev görür. Bunun dışında, adli kontrol tedbiriyle sanığa belirli bir mesafe sınırlaması, düzenli olarak polise başvurma gibi ek yükümlülükler de getirilebilir. Ceza hukuku açısından adli kontrol, kişinin suç işlemesini engellemeyi amaçlar, aynı zamanda kişiye cezaevine girmeksizin cezalandırılma imkânı sunar. Adli kontrol tedbiri, yalnızca cezai soruşturma süreciyle sınırlı kalmaz, ceza hükmü sonrası da uygulanabilir, bu sayede suçluların rehabilite edilmesi ve topluma yeniden kazandırılması hedeflenir.
Ev Hapsi Nasıl Olur?
Ev hapsi, Türk Ceza Kanunu’nda belirli suçların failleri için cezaevine girme yerine, evlerinde geçirecekleri süre boyunca özgürlüklerinin sınırlanması anlamına gelir. Bu tedbir, mahkemeler tarafından suçlunun toplum güvenliğine bir tehdit oluşturup oluşturmadığı, suçun niteliği ve failin rehabilite olma ihtimali gibi kriterlere göre belirlenir. Ev hapsi, genellikle hafif suçlarla ilgili uygulanırken, ağır suçlular için genellikle başka alternatif tedbirler tercih edilir.
Mahkeme, ev hapsi kararını verirken, failin toplum içinde tekrardan suç işlememesi ve toplum düzenine zarar vermemesi adına belirli şartlar öngörür. Bu şartlar arasında, belirli saatlerde evde bulunma zorunluluğu, evden çıkmama kısıtlaması, belirli bir mesafe sınırlaması gibi uygulamalar yer alabilir. Ayrıca, belirli aralıklarla polise veya ilgili mercilere başvurma gibi denetim mekanizmaları da eklenebilir.
Ev hapsinin uygulanması sürecinde, mahkeme tarafından belirlenen izleme ve denetleme kuralları, hükümlünün evdeki yaşamını ve davranışlarını sürekli kontrol altında tutar. Uygulama süreci, genellikle bir izleme sistemi ile desteklenir, bu da elektronik kelepçe gibi teknolojik çözümleri içerebilir. Ancak, her bir ev hapsi kararı, suçun ağırlığına, failin geçmişine ve mevcut durumuna göre özelleştirilir. Mahkeme, failin rehabilite edilmesi ve toplumdan tecrit edilmeden cezalandırılması için gerekli tedbirleri belirler.
Ev Hapsi Şartları Nelerdir?
Ev hapsi, Türk Ceza Kanunu’na göre belirli koşullar altında uygulanan, cezaevine girmeksizin suçlunun evde tutulması anlamına gelir. Ancak bu tedbirin uygulanabilmesi için birkaç temel şartın yerine getirilmesi gereklidir. Bu şartlar, adaletin sağlanması ve toplumsal düzenin korunması amacıyla dikkatlice belirlenmiştir:
- Toplum Güvenliği: Ev hapsi, sadece şüpheli veya sanığın toplum güvenliğine tehlike oluşturmayacağı durumlar için geçerli olabilir. Yani, kişi toplumda herhangi bir tehdit yaratmamalıdır. Suçun ağırlığı ve faillin durumu göz önünde bulundurularak, evde kalma tedbiri, kişinin toplum güvenliğini riske atmadığı takdirde uygulanabilir.
- Sanığın Suçluluğunun Kanıtlanmamış Olması: Ev hapsi, yargılama sürecinde olan bir kişi için uygulanabilir. Ancak, sanığın suçlu olduğu kesinleşmemişse ve yargılama devam ediyorsa, sadece suçlu olduğu kanıtlanmamışsa ev hapsi uygulaması yapılabilir. Bu, kişi hakkında ceza mahkemesinin verdiği karar doğrultusunda bir değerlendirme yapılmasını gerektirir.
- Denetim ve Gözetim: Ev hapsinin uygulanabilmesi için, sanığın evdeki denetimi yapılabilecek bir düzenin olması gerekir. Mahkeme, failin evdeki davranışlarını izleme ve denetleme gücüne sahip olduğundan, gerekli denetimlerin yapılabilmesi, failin evde bulunmasını takip etmek için gereken önlemlerin alınmasını zorunlu kılar.
Bu şartlar, ev hapsinin sadece belirli suçlar ve durumlar için uygun bir alternatif ceza yöntemi olduğunu gösterir. Hüküm, failin risk oluşturmadığı ve denetlenebileceği durumlar için uygulanır. Bu tedbirin uygulanabilmesi için mahkemenin değerlendirmeleri, suçun niteliği ve failin tutumu önemli bir rol oynar.
Ev Hapsi Kimlere Verilir?
Ev hapsi, Türk Ceza Hukuku’nda, suçluların cezaevine girmeksizin özgürlüklerini kısıtlayan bir alternatiftir. Bu tedbir, genellikle ağır suçlar işleyen ve topluma ciddi tehdit oluşturan kişiler dışında, suçluluğu kesinleşmeyen veya suçu hafifletici nedenlerle işleyen kişiler için uygulanır. Ev hapsi, sanığın toplum içinde tehlike oluşturmadığı ve denetim altında tutulabileceği durumlarda mahkeme tarafından verilir. Ayrıca, bu tedbirin uygulanabilmesi için failin, toplum güvenliğini tehdit etmemesi ve evde geçireceği sürenin denetlenebilir olması gerekmektedir. Yani, yalnızca hafif suçlardan dolayı yargılanan veya suçluluğu kanıtlanmamış bireyler için geçerli bir ceza alternatifi olarak uygulanır.

Ev Hapsi Hangi Suçlara Verilir?
Ev hapsi, genellikle daha hafif suçlara karşı uygulanan bir alternatif ceza tedbiri olarak kullanılmaktadır. Bu tür tedbirler, genellikle şiddet içermeyen, toplumu doğrudan tehdit etmeyen suçlar için uygundur. Örnek olarak, kişisel haklar ihlali, dolandırıcılık suçları, trafik suçları gibi daha düşük risk taşıyan suçlar ev hapsi tedbirinin verilmesinde dikkate alınan suçlar arasındadır. Bununla birlikte, cinayet, cinsel saldırı ve benzeri şiddet içeren suçlar, genellikle ev hapsine tabi tutulmaz. Ev hapsi, sanığın toplum güvenliği için tehlike oluşturmadığı ve yargılama sürecinde cezayı çekecek uygun koşullar sağlandığı durumlar için geçerlidir.
Ev Hapsi Neden Verilir?
Ev hapsi, genellikle mahkeme tarafından, suçlunun toplumdan izole edilmesi gerektiği ancak cezaevine girmesinin gereksiz görüldüğü durumlarda uygulanan bir tedbirdir. Bu tedbir, toplum güvenliğini tehlikeye atmayacak, şiddet içermeyen ve suçu hafifletici unsurlar taşıyan kişiler için tercih edilir. Ev hapsi, suçluların rehabilitasyonunu ve topluma yeniden kazandırılmasını amaçlayan bir yöntem olarak, cezanın toplum içinde çekilmesine olanak tanır. Böylece, cezaların daha insancıl bir şekilde uygulanması ve suçluların topluma zarar vermeden cezalarını çekmeleri sağlanır.
Ev Hapsi Hükmünün Uygulanması Esnasında Konutta Değişiklik Yapılabilir Mi?
Ev hapsi kararında belirlenen konut, genellikle mahkeme tarafından belirli kurallara uygun şekilde tespit edilir ve uygulanır. Ancak, bazı durumlarda, örneğin zorunlu hallerde veya mahkeme kararıyla, ev hapsi uygulanacak yerin değiştirilmesi mümkündür. Bu değişiklik, özellikle kişinin sağlığı, güvenliği ya da diğer özel durumlar gibi gerekçelerle yapılabilir. Konut değişikliği talebinin mahkeme tarafından değerlendirilmesi ve onaylanması gerektiğinden, bu tür bir değişiklik yalnızca yasal koşullar sağlandığında ve uygun görüldüğünde yapılabilir.
Konutunu Terk Etmeme (Ev Hapsi) Kararı Vermeye Yetkili ve Görevli Mahkeme Nedir?
Ev hapsi kararı, Türk Ceza Kanunu’na göre, mahkeme tarafından verilen bir alternatif ceza tedbiri olup, asıl kararın uygulandığı mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi‘dir. Ancak, ev hapsi kararının uygulanmasında, evde geçirilen sürenin denetimi ve bu sürecin kontrol edilmesi ile ilgili süreçte, Ceza İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü gibi kurumlar görev alabilir.
Bu karar, şüpheli veya hükümlü hakkında belirli şartlar göz önüne alınarak, kişiyi cezaevine göndermeksizin, toplumu tehlikeye atmadan cezanın evde çekilmesini sağlar. Mahkeme, ev hapsi kararını verirken, sanığın suçun işleniş biçimini, mağdura verdiği zarar ve sanığın toplum düzenine ne derece tehdit oluşturduğunu dikkate alarak karar verir.
Ev Hapsi Hükmünün Yerine Getirilme Usulü ve Takip Süreci
Ev hapsi hükmünün yerine getirilmesi, genellikle Adalet Bakanlığı’na bağlı denetim birimleri tarafından yapılır. Mahkeme kararı ile belirlenen ev hapsi süresi boyunca, şüpheli veya sanığın evde geçireceği süre düzenli olarak denetlenir. Bu denetim, çeşitli yöntemlerle yapılabilir; örneğin, denetim görevlilerinin fiziksel kontrolleri veya elektronik izleme cihazlarının kullanımı ile yapılır. Elektronik kelepçeler, sanığın evinden çıkmaması için kullanılır ve mahkeme kararı doğrultusunda denetim yapılır. Denetim süreci, hem sanığın ev hapsi tedbirine uymasını sağlar, hem de toplumsal güvenliği gözetir.
Ev Hapsinde Geçen Süre Cezadan Düşer mi?
Ev hapsi süresinde geçirilen zaman, ceza süresinden mahsup edilebilir. Türk Ceza Kanunu’na göre, bir kişinin cezasının infazında, mahkemeye uygun görülen ve evde geçirilmesine karar verilen süre, toplam ceza süresinden düşülerek, sanığa tanınan hapis cezasının infaz süresi kısaltılabilir. Bu durum, cezanın infazına yönelik hukuki bir düzenleme olup, sanığın cezaevine alınmaksızın, belirli koşullar altında cezanın yerine getirilmesini sağlar. Ev hapsinin, cezaevine alternatif olarak uygulanması, yalnızca toplum güvenliğine zarar vermeyen suçlar için geçerli olup, mahkeme tarafından belirlenen şartlar altında bu süre infazdan sayılabilir.
Ev Hapsinde Kaldıktan Sonra Beraat Eden Kişinin Tazminat Hakkı
Ev hapsi uygulanan bir kişi, beraat etmesi durumunda, bu sürecin telafisi için tazminat hakkına sahip olabilir. Türk hukukunda, bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanması, yalnızca geçerli bir yasal dayanak ile mümkün olup, beraat eden kişiler, haksız bir şekilde özgürlüklerinden mahrum bırakıldıkları için zararlarının tazmini talep edebilirler.
Ev hapsi süresince yaşanan özgürlük kısıtlaması, kişisel hakların ihlali anlamına gelir ve bu nedenle mağdur olan kişi, bu süre zarfındaki mağduriyetinin giderilmesi adına tazminat talep etme hakkına sahiptir. Bu tazminat, haksız şekilde uygulanan kısıtlamaların yol açtığı manevi zararlar ve psikolojik etkiler de dahil olmak üzere, maddi ve manevi zararlara ilişkin olarak ödenebilir. Tazminat talebinin kabul edilebilmesi için, kişinin beraat etmesi ve ev hapsinin haksız yere uygulanmış olması gerekmektedir.
Ev Hapsi Dışarı Çıkabilir Mi?
Ev hapsi, kişinin cezasının uygulanmasında evinde kalmasını sağlayan bir tedbirdir ve bu süre boyunca sanık veya hükümlü, belirli bir alanı terk etmemelidir. Ancak, bu kısıtlama bazı özel durumlar için esnetilebilir. Eğer acil bir durum söz konusuysa, mahkeme tarafından belirlenen koşullar çerçevesinde, kişinin dışarı çıkmasına izin verilebilir. Bu tür durumlar, genellikle kişisel sağlık, ailevi acil durumlar veya diğer ciddi gerekçelere dayanır. Her ne kadar ev hapsi, kişiyi evinden çıkmaktan alıkoyan bir tedbir olsa da mahkemeden alınacak onay ile bazı istisnai hallerde dışarı çıkma imkânı sağlanabilir. Ancak bu durum, yalnızca mahkemenin belirleyeceği şartlar doğrultusunda ve belirli denetimler eşliğinde gerçekleştirilebilir.
Elektronik Kelepçe Mesafesi Kaç Metre?
Elektronik kelepçe, ev hapsi uygulanan kişilerin denetimini sağlamak amacıyla kullanılan bir teknolojik araçtır. Bu cihaz, kişinin evden çıkıp çıkmadığını izler ve belirli bir mesafeyi aştığında uyarı verir. Elektronik kelepçenin etkili bir şekilde çalışabilmesi için belirli bir mesafe sınırı belirlenir. Bu sınır genellikle 100 ile 150 metre arasında değişmektedir. Eğer kişi, belirlenen mesafeyi aşarsa, sistem otomatik olarak bir uyarı gönderir ve denetim birimleri durumu hemen değerlendirmeye alır. Bu mesafe, kişinin toplumdan izole edilmesini sağlarken, aynı zamanda sınırlı hareket özgürlüğüne rağmen, kişinin güvenliği ve toplum düzeninin korunması adına önemli bir rol oynamaktadır.
Elektronik kelepçe ile yapılan denetimler, cezanın yerine getirilmesi sürecinde etkin bir kontrol mekanizması oluşturur.

Ev Hapsinde Telefon Kullanabilir Mi?
Ev hapsinde olan kişilerin telefon kullanımı, genellikle belirli denetimlere tabidir. Bu kişilere, aile üyeleri veya avukatlarıyla iletişim kurmak amacıyla telefon kullanma hakkı tanınabilir. Ancak, telefon kullanımı genellikle izlemeye tabi olup, şüpheli veya hükümlünün iletişimlerinin belirli sınırlar içinde tutulması sağlanır. Özellikle, suçlu ya da şüpheli kişinin iletişim bilgileri, sosyal medya hesapları ve diğer dijital platformlar üzerinden yapılan iletişimler izlenebilir ve denetlenebilir.
Telefon kullanımına ilişkin kararlar, mahkemenin belirlediği şartlar doğrultusunda uygulanır. Bu şekilde, kişinin ev hapsi sürecindeki davranışları ve iletişimleri kontrol altına alınarak, olası bir suç işleme riski minimize edilir.
Ev Hapsinde Kelepçe Takılıyor Mu?
Ev hapsi uygulamasında, kişinin belirlenen konutta kalıp kalmadığını denetlemek amacıyla elektronik kelepçe takılması mümkündür. Elektronik kelepçe, bireyin evinin dışında herhangi bir yere gitmesini engellemek için kullanılacak bir izleme cihazıdır. Bu cihaz, kişinin konutu terk etmesi durumunda otomatik olarak alarm vererek yetkililerin hızlı bir şekilde müdahale etmesini sağlar. Elektronik kelepçe, bireyin özgürlüğünü sınırlarken aynı zamanda toplum güvenliğini sağlamaya yönelik bir tedbir olarak işlev görür. Mahkeme, ev hapsinin uygulanacağı kişiye elektronik kelepçe takılmasına karar verebilir ve bu süreç, denetim görevini yerine getiren ilgili kurumlar tarafından izlenir.
Elektronik kelepçe uygulaması hem güvenliğin sağlanması hem de cezanın evde çekilmesine olanak tanıyan önemli bir denetim aracıdır. Bu uygulama hem toplum güvenliğini korumak hem de suçluların rehabilitasyon sürecine katkı sağlamak amacıyla etkin bir şekilde kullanılmaktadır.